Diyanet İşleri Başkanlığımız, cami ve mescitlere olan ilgiyi artırmak, zihinlere mabet fikrini yerleştirmek maksadıyla, 1986 yılından beri her yıl Ekim ayının ilk haftasını “Camiler ve Din Görevlileri Haftası” olarak kutlamaktadır.
Camiler Ve Din Görevlileri Haftasının bu yıl ki teması Başkanlığımız tarafından ‘Cami ve İlim’ olarak belirlenmiştir.
Camiler, müminlerin günde beş vakit ziyaret edip orada hayat buldukları mekânlardır.
Camiler, ibadet yerleri olmanın yanında, eğitim ve öğretimin yapıldığı birer ilim ve irfan mekânlarıdır. Okunan hutbeler, yapılan vaaz ve nasihatler ile her yaştan insana dini bilgiler öğretilir, kalplere Allah, Peygamber, vatan ve millet sevgisi yerleştirilir.
Camiler, dil, renk, ırk ve kültür farkı gözetilmeksizin çocuk, genç ve yaşlıyı aynı safta buluşturan ve tevhid inancı etrafında toplayan; birlik, beraberlik ve kardeşliğin pekişmesini sağlayan, kutsal mekânlardır.
Müminin camiye olan ihtiyacı, balığın suya olan ihtiyacı gibidir. Balık susuz olmadığı gibi Cami ve toplum da birbirinden ayrı düşünülemez. Bu ihtiyacın giderilmesinde, âlemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed (s.a.v)’in varisi olan âlimler ve din gönüllüleri Kur’an’ dan aldığı ilim ile insanlık âlemine rahmet olarak yağmıştır.
Nitekim ayet-i kerimede “Allah’a davet eden, salih amel işleyen ve ‘ben müslümanlardanım’ diyenden daha güzel kim vardır?”[1]diye buyrulmaktadır.( Fussilet 41/33)
Peygamber Efendimiz (sav), Medine'ye hicret ettiğinde, orada ilk olarak Mescid-i Nebevinin yerini belirleyip kısa sürede mescit inşa etmesinden anlaşılacağı üzere İslam medeniyeti, cami merkezli bir medeniyettir. Tarihimiz bunun örnekleri ile doludur. Yurtiçinde olduğu gibi yurtdışında da mümin kardeşlerimiz milli ve manevi değerlerini ayakta tutmak için camiler, mescitler, dernekler ve kültür merkezleri açarak, cami merkezli medeniyetimizi yaşamaya ve yaşatmaya devam etmektedirler.
Cami ve Kur’an Kurslarımızda görev yapan din görevlilerimiz, kutsal bir görev ifa etmektedirler. Din hizmetlerinin yanında sosyal hayatın her safhasında halkımızın hizmetinde bulunmaktadırlar. Dolayısıyla din görevlilerimiz toplumda saygın bir yere sahiptirler.
Milli mücadelede vatanımız işgal edilip şanlı bayrağın yerine haçlı bayrağı dalgalandığında, “Bu şartlarda Cuma namazı kılınmaz” diye haykırarak İstiklal ateşini yakan din gönüllüsü Sütçü İmam olmuştur.
Din Görevlilerimiz ve Din Gönüllülerimiz 15 Temmuz 2016’da minarelerden okuduğu salalarla hain darbe girişiminin püskürtülmesinde’ de etkin rol almıştır.
Bu itibarla; Cami ve Din Görevlileri haftası ve bu haftada yapılacak faaliyetlerin tüm İslam âleminin huzur ve barışına birlik ve kardeşliğine, sağlık ve sıhhatine katkı sağlamasını, temenni ediyor; değerli din görevlilerini fedakârane hizmetlerinden dolayı tebrik ediyor, ahirete intikal edenlere ise Yüce Allah’tan rahmet diliyorum. Ayrıca camilerimizin yapımında emeği geçen hayırseverlerden ahirete intikal edenlere Cenâb-ı Hak’tan rahmet, hayatta olanlara da sağlık ve afiyetler niyaz ediyorum.
Yavuz Selim KARABAYIR
Diyarbakır İl Müftüsü